İSTANKÖY TÜRK-MÜSLÜMAN VAKIF MALLARI SATILIYOR

BASIN AÇIKLAMASI

Yunanistan İstanköy(Kos) adasında Türk-Müslüman  Vakıf Malları haraç-mezat elden çıkarılıyor. 

Yunanistan’ın Rodos ve İstanköy Adalarında Türk-Müslümanlarına ait vakıflar vardır. Vakıflar,adaların yönetiminin İtalya’ya geçmesi üzerine, Evkaf’a ait malların başlangıçta bir komisyon tarafından idare edilmesi kararlaştırılmıştı. Adaların 1947 yılında Yunanistan’a geçmesi ile birlikte 517/1947 sayı ve tarihli bir yasa çıkartılmıştır. 

Anılan yasada “Adalarda yürürlükte bulunan karar ve kararnameler, Yunan yasalarına aykırı olmamak koşulu ile gerekli kanunlar çıkarılıncaya kadar geçerlidir.” denmesine karşılık ilk olarak cemaat ve vakıf idaresini denetim altına almak amacı ile hükumet murahhası atanmıştır. 

Yunanistan,Rodos’da olduğu üzere İstanköy’deki vakıflar yüzde 0,6 oranında emlak vergisine tabi tutmaktadır. Başka bir ifade ile İstanköy ve Rodos ‘da yaşayan Türklere ait vakıflardan, gayrimenkulleri olan ticari bir kuruluş ile aynı oranda emlak vergisi alınmaktadır.Buna karşılık Yunanistan’daki Ortodoks Hristiyan Kilise Kurumları ve Kilise her türlü vergiden muaftır. Burada bir eşitliğin olmadığı gözlemlenmektedir. Bu haksız uygulama, adeta vakıf mallarının elden çıkartılmasına bahane oluşturma mekanizmasına dönüşmüştür. 

Diğer yandan , Yunanistan’daki Türk vakıfları, 1923 Lozan Barış Antlaşması öncesinde Osmanlı Devleti Hukuk Sistemi’ne uygun olarak kurulmuşlardır ve bugün de Osmanlı Hukuku, İslâm Hukuku ve ikili antlaşmalara uygun olarak yönetilmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda bilinen, ancak dile getirilmekten kaçınılan bir gerçek de, Evkaf Nizamnamesi’ne göre  “Vakıf Malının alınamaz, satılamaz, mülk edinilemez ve miras olarak taksim edilemez” olmasıdır. 

Anlaşmaya göre, Evkaf Nizamnamesi uyarınca şimdiye değin gerçekleştirilen satış ve bağış işlemlerinin tümü geçersizdir. 

Evkaf İdaresi’nde, Cami, Okul, Medrese, Mezarlık ve Çeşme gibi inanç camiasına ve amme yararına hizmet veren taşınmazların Tapu Senetleri yoktur. Evkaf Nizamnamesi’ni düzenleyen hukukçular, vakıf malının satılmasını engellemek amacıyla anılan yapıtlar için Tapu Senedi vermemişlerdir. Bu nedenle “tapusu olmayan bir mal kanunen satılamaz” kararının geçerli olması gerekmektedir. 

Öte yandan, vakıf mallarının korunmasının İstanköy ve Rodos’un Müslüman Türk ahalisinin din ve ibadet özgürlüğü ile bağlantılı bir mesele olduğu aşikardır. Bahsekonu din ve ibadet özgürlüğünün cemaat olarak kullanılabilmesi için söz konusu malların korunması elzemdir. Bu itibarla, Yunan Yönetimleri tarafından atanmakta olan Yönetim Kurullarının sürdürdüğü tasfiye işlemlerinin aynı zamanda din ve ibadet özgürlüğünü kısıtlayan bir niteliği olduğunu düşünmekteyiz.  

Özetle, AİHM ve Avrupa Birliği ölçütlerine göre, şimdiye kadar yapılan bu satışların tümü usulsüz ve geçersizdir. 

Buna karşın,son yıllarda Türk-Müslüman Vakıflarına ait mallar Yunanistan tarafından haraç-mezat satılmaktadır. 

Son aylarda İstanköy’de de Vakıf Mallarının elden çıkarılması ile ilgili iki konuya dikkatinize çekmek istiyoruz. Bunlar, İstanköy’de yapılması tasarlanan Hastane Binası için vakıfa ait arazinin elden çıkarılması  ile  Gurniati-SCHINARI mevkiindeki 34120 metre karelik   yine vakıfa ait bir arazinin  31 Ocak 2019 tarihinde müzayede ile satılacağı konusudur. 

Geçmişte  de Rodos Vakfına  bir çok taşınmaz mal bu şekilde elden çıkarılmıştı. Günümüzde neredeyse Rodos Vakfı’na ait taşınmaz mal kalmamış durumdadır. 

Durumu,Dünya ve Türk  kamuoyunun  bilgilerine sunuyoruz. 

 

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı 

Rodos,İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği  

Yönetim Kurulu Adına:Başkan  

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir